Aslında herkesin bildiği üzere bazı tıbbi sorunlar titreme,
(Dilerseniz bu yazıyı dinleyebilirsiniz, seslendiren Tansel Ergün)
(Yazının devamı...) susama, aşırı öfke, aşırı terleme, takıntılara yatkınlık, uykusuzluk, huzursuzluk, halsizlik gibi durumlara yol açabilir. Bu durumda sizde bir terapist veya koç olarak genel sağlık kontrolünü yaptırmamış bir danışan veya müşterinize bu tip sorunlardan dolayı ortaya çıkan veya bu durumların zorlaştırdığı semptomlar gereği yaptığınız görüşmelerde zaman kaybediyor olabilirsiniz.
Örneğin insülin direnci olan birisine dünya standartlarının çok üzerinde bir bilinçaltı telkini yapılsa bile kişi yine de açlığa dayanamayabilir. Yada böbrek rahatsızlığı olan bir kişinin zihin rahatlatması ile tansiyonu düşmeyecektir, prolaktin, tiroid hormonlarında veya şekerinde sorunları var ise huzursuzluğu, öfkesi, demir eksikliği var ise isteksizliği geçmeyebilir. B12 vitamini, D vitamini veya folik asidi düşük ise kolay kolay aklını bile toparlayamaz. Bu örnekler çoğaltılabilir.
Üstüne üstlük bazen tıp doktorlarına sıkıntısını anlatamayan veya türlü sebepler ile tahlillerini isteyemeyen danışanınız içten içe tıbbi konularda sizden destek istiyor olabilir. Bu durumda olan kişiler sizin konuşmalarınızdan kendi ihtiyaç duyduğu anlamları çıkartarak reçetelenen bir ilacı bırakmaya veya belki de daha kötüsü aklındaki bir ilacı kullanmaya başlayabilir. Burada danışanın sorumluluğunun sizin üzerinizde olduğunu unutmayın ve doktorculuk oynamadan, ısrarla lütfen tıbbi konuları kendi doktoruna danışmasını önerin.
Ancak bir psikolog, terapist hatta koç olarak, danışan, müşteri veya öğrencinizin yeterli kalitede bir tıbbi hizmet alamadığını yada hizmet aldığı tıbbi kuruluşun herhangi bir olumsuz yaklaşımlarına maruz kaldığını düşündüğünüz durumlarda kişiye hasta haklarını hatırlatarak tıbbi durumunu başka bir doktor ile de görüşmek isteyebileceğini hatırlatabilirsiniz.
Özetle; lütfen doktorculuk oynamayın ancak müşteri veya danışanınızın hiç kimsenin ego, kötü sistem veya yoğunluğuna kurban olmasına da göz yummayın.
Genel bilgi amacıyla; Prof. Dr. Canan Karatay ve Prof. Dr. Osman Müftüoğlu'nun NTV ve ATV'de ki televizyon programlarında sağlıklı yaşam için dinleyicilerine bakılmasını önerdikleri bazı kan değerleri aşağıdadır.
Hemogram, B12, Folat, Demir, Feritin, Magnezyum, Kalsiyum, Sodyum, Potasyum, AST, ALT, GGT, Trigliserid, HDL, LDL, TSH, T3, T4, AntiTpo, İnsulin, Glukoz, D Vitamini.
Değerlerin ne olması gerektiği hakkında Prof. Dr. Osman Müftüoğlu'nun bir televizyon programından alıntıdır.
