Bu Mudur? Budur!

Yaşam bir ölçüde gerek hayatın anlamını kavrayabilmek ve onu doyasıya deneyimlemek gerekse kendimizi anlayabilmek için verdiğimiz çabalardan ibarettir. Aslında kendimize sürekli sorular sorar ve bu soruları yanıtlamak için elimizden geleni yaparız. Bu kitapta, hayatın ve insanın tüm temel yapı taşlarına değiniyorum. Bilincimizden, bilinçaltımıza, kişilik yapılarımızdan, davranışlarımızın sebeplerinden, bizi veya çevremizi zorlayan kişilik bozukluklarından hormonlara, sağlıklı beslenmeden egzersiz dinamiklerine kadar merak edebileceğiniz ve cevabını aradığınızı düşündüğüm pek çok konuya temas ediyorum. Bu Mudur? Budur! 'da yer almayan diğer yazılara "makaleler" bölümünden ulaşabilir,...

Daha fazla oku...

Doktorculuk

Aklı başında olan herkesin bildiği üzere bazı tıbbi sorunlar titreme, susama, aşırı öfke, aşırı terleme, takıntılara yatkınlık, uykusuzluk, huzursuzluk, halsizlik gibi durumlara yol açabilir. Siz bir terapist veya koç olarak genel sağlık kontrolünü yaptırmamış bir danışan veya müşteriye bu sorunlardan dolayı ortaya çıkan veya bu durumların desteklediği semptomlar gereği yaptığınız görüşmelerde zaman kaybediyor olabilirsiniz. Örneğin insülin direnci olan birisine dünya standartlarının çok üzerinde bir Submental yapılsa bile kişi yine de açlığa dayanamayabilir. Yada böbrek rahatsızlığı olan bir kişinin zihin rahatlatması ile...

Daha fazla oku...

Düşüncenin Kakafonisi

Mesela bir ameliyatı düşünün, önce bir tarafları kesiyorlar, sonrada kesilen yerdeki eti uc uca getirip bir güzel dikiyorlar. O iki kısım uç uca geldiğinde enteresan bir şey olmaya başlıyor, ikiye ayrılan et parçası en çok haftalar içinde tekrar tek parça haline geliyor. Aslında bu bir mucize ve bu mucizeyi gerçekleştiren cerrahın kendisi değil, o sadece aradaki engelleri kaldırıyor ve işin kalanını bedene bırakıyor. Çünkü beden ömrü boyunca iyileşmek için zaten elinden geleni yapıyor, yeter ki birileri kurcalamasın... İşte aynı durum zihin...

Daha fazla oku...

Yoğurt ve Kaka

Ne kaka mı??  Evet ya kaka.. bildiğin kaka! 5 yaşında küçük bir çocuğum, bir hafta sonu annem ve babam beni bir çay bahçesine götürdü. Onlar çay içiyor ama ne çay bana göre ne de kahve. İyi bir ebeveyn olduklarından bana kola da söylemiyorlar, gerçi benim aklım dondurmada ama onuda boğazlarım şişer diye söylemediler. Babam masanın üzerindeki ucu yırtılmış menüye baktıktan sonra masaların arasında yürüyen garsona “abisi, bizim delikanlıya yoğurt getiriver” diye seslendi. Birazdan garson tepside bir kutu yoğurt ve birde plastik kaşık...

Daha fazla oku...

Akıl Sağlığı Kesin Olarak Ölçülebilir Mi?

1973 yılında Amerika Birleşik Devletlerinde Hukuk ve Psikoloji Profesörü olan Dr.David L. Rosenhan'da bu soruyu merak etmiş ve cevaplamak için tarihe Rosenhan deneyi olarak geçen çalışmayı yapmış.  Rosenhan'ın 1973’te Science dergisinde yayınlanan ünlü makalesi şöyle başlıyor: "Pek çok cinayet davasında, savunma tarafındaki ünlü psikiyatrlar sanığın akıl sağlığı yerinde olmadığından ceza sorumluluğunun bulunmadığını iddia ediyor. Savcılık tarafında yer alan, en az onlar kadar ünlü başka psikiyatrlar ise, aynı kişinin akıl sağlığını yerinde bulup ceza sorumluluğu var diyor." Ortada ki bu (b)ilimsel muallağı...

Daha fazla oku...

Hipnoz Hangi Mesleğin Dalıdır?

Malumunuz hipnoz, bilinçaltı, trans hatta Submental hakkında bir sürü soru, düşünce ve bolca ön yargı var. Genelde görülen olumsuz yaklaşımların üç odak noktası var. Öncelikle hipnozu bir bayılma hali veya insan beynini ele geçirme yöntemi olarak bilen ve bundan dolayı aslında ödü kopanlar. Bunun tam karşısında uyduruk bir sahne şovu, mambo&jambo veya sihirbazlık numarası olarak görenler olduğu gibi; hipnoz için “efendim bu bir tedavi yöntemidir ve sadece doktorlar yapabilir, gerisi şarlatandır” diyenlere de rastlanmışlığı vardır. Dolayısı ile bir yandan hipnozun...

Daha fazla oku...

İlişkilerine Zarar Veren Erkekler

Herkesin yaptığı şeyi yapmak için sayısız gerekçesi hatta çok yaratıcı bahanelerinin olduğu bir gerçek. Ancak burada bahsettiğim ve benzeri davranışların gerekçesi ne olursa olsun ilişkinize zarar vermeniz kaçınılmazdır. Nasıl davranacak olduğunuz elbette size kalmış o yüzden ne yapacaksanız yapın ama sonuçlarını bilerek yapın. Her şeyin doğrusunu bilen erkekler Onlar için herkes ve her şey yanlıştır ancak kendilerinde hiçbir sorun yoktur. Eğer olur da kendilerinde artık inkar edemedikleri bir sorun çıkarsa bunun sebebi zaten her zaman başkalarıdır. Ukalalıkları, kendini beğenmişlikleri herkesi canından bezdirir....

Daha fazla oku...

İlişkilerine Zarar Veren Kadınlar

Herkesin yaptığı şeyi yapması için sayısız gerekçesi hatta çok yaratıcı bahanelerinin olduğu bir gerçek. Ancak burada bahsettiğim ve benzeri davranışların gerekçesi ne olursa olsun ilişkinize zarar vermesi kaçınılmazdır. Nasıl davranacak olduğunuz elbette size kalmış o yüzden ne yapacaksanız yapın ama sonuçlarını bilerek yapın. Ayrıca makalelerin içinde "İlişkilerine Zarar Veren Erkekleri" de bulacaksınız:) Alıngan Kadınlar Kulağa eften püften geliyor olsa da bu durum tam bir birliktelik katilidir. Bu tip kadınlar kendileri bile fark etmeden bu yazı dahil neredeyse her şeye alınabilirler. Alındıkları veya...

Daha fazla oku...

İnkar

İster insan ister bir hayvan olsun, bu gezegendeki bütün canlıların ortak bir varoluş amacı var. Bu amaç sadece ortak değil üstüne üstlük yegânedir. Biz insanlar dahil bütün canlılar yaptığımız her şeyi, ama “her şeyi” bu amacı gerçekleştirmek için bir araç olarak kullanıyoruz. Bazen o anda hissettiğimiz güçlü duygular aracımız ile amacımızı birbirine karıştırmamıza yol açabiliyor veya egomuz bu kadar basit olduğumuzu kabul etmek istemiyor olsa da yegâne içsel varoluş amacımız “kendimizi olabildiği kadar kısa sürede iyi hissetmek” den daha fazla...

Daha fazla oku...

Profesyonel(ler)

Üretim, satış, hedef, kalite, performans, finans ve daha bir sürü o çok “profesyonel” kelime. “PRO-FES-YO-NEL” ne güzel bir kelime. Yapılan işin ne kadar güzel ya da özel yapıldığını belirten ve çoğu zaman işletmelerin kendilerine biçtiği bir unvan. Oysa profesyonel demek, yapılan herhangi bir iş karşılığında para alınıyor olmasından daha öte bir şey değil. Bu tanım üzerinden bakınca, aslında iş ister iyi ister kötü olsun, eğer karşılığında para kazanılıyor ise o işi yapan kişi bir profesyoneldir. Ancak bu profesyonel kelimelerin hakkını vermek...

Daha fazla oku...

Koçluk

Koçluk; danışmanlık, terapi, öğretmenlik, eğitmenlik, yöneticilik, psikologluk veya akıl vermek değildir. Koçluğun en beğendiğim tanımı; doğru sorular ile kişide farkındalık yaratma sanatıdır. Kelime anlamı olarak bir yerden bir yere varmak olan koçluk; istenen performansa ulaşmak için, koç ve danışan arasında kurulan planlı bir gelişim ilişkisidir. Kişilerin var olan potansiyelini ortaya çıkararak, ulaşılabilir hedeflere ve olasılıklara odaklanan bir öğrenme ve gelişim sürecidir. Koçluk; mevcut durumundan, daha iyi bir duruma ulaşmak isteyen sağlıklı bireylerle yapılan bir çalışmadır. Koçluk; bu hizmeti alan danışanın, özel...

Daha fazla oku...

Gerçekten İstiyor Musunuz?

İnsan kendisine güzel gelen her şeyi ister, bu bazen bir araba, bir tatil, bir mezuniyet, iyi bir iş, bir eş yada incelmek, spor yapmak gibi o kişiye güzel gelen her şey olabilir. Yani insanların kendisine güzel gelen, hoşuna giden şeyleri istemeleri konusunda neredeyse hiç sorunları yok. Aslında ortadaki sorun o “istediğimiz” şey için bir şeyler yapmaya razı olacak kadar isteyip istemediğimiz. İşte burada “istemek” ile “heves etmek” arasındaki fark ortaya çıkmaya başlıyor. Hiperaktivite veya dikkat eksikliği yaşayanlarda daha yoğun olarak ortaya...

Daha fazla oku...

Sporda Hipnozun Etkileri

Yarışma, yenme ve yenilme konuları söz konusu olduğunda sporcular geçmişten beri pek çok zihinsel hazırlık metotları kullandılar. Bunların bir çoğu tezahürat gibi bir tür gaza getirme olsa da aslında temelde zihinde başarının canlandırılması ile oto hipnoza benzer. Motive etme çalışmalarının çoğu, bilinçaltında olsa da hipnoz adından çekinenler bu gibi hipnotik yöntemlere “meditasyon”, “yoğunlaşma”, “zihinsel hazırlık”, “doğru isteme” gibi farklı isimler verdiler. Oysa hipnoz açıkça sporcunun gücüne güç katmakta ve bu alanda etkin bir biçimde iş görmektedir. Çok iyi bilindiği üzere, gelişmiş ülkelerin...

Daha fazla oku...

İşin İlk Günü

Kapıdan içeri girdiğinde güvenlik görevlisi sertçe karşısına dikildi; ”Bir dakika hanımefendi…..” dedi…”nereye gidiyorsunuz ?..” Ürkmüştü, zaten insan kaynaklarının da adını unutmuştu, neredeyse kendi adını bile söyleyemeyecek kadar heyecanlı idi. Ne de olsa Koskocaman Holding'deki ilk iş günü idi. Bu firmaya girebilmek için 3 defa görüşmeye gelip bir dolu sınavdan geçmiş olmanın da zaferi ile evden çıkmıştı ama Koskocaman'ın kapısından girerken tüm öz güveni dışarıda kalmıştı, … elleri terledi… ve kısık bir sesle güvenlik görevlisine… “insan kaynakları ile görüşmüştüm…. “ diyebildi, devamı...

Daha fazla oku...

Seni Dedikoducu Seni

İşyerlerinde, günlerde, okullarda, evlerde, sosyal medyada, televizyonlarda kısaca dedikodu her yerde. Erkeklerin birçoğu dedikodunun kadınların tekelinde olduğunu iddia ediyor olsa da boş zamanı fazla, kültürel alt yapıları yetersiz, duygusal olarak yeteri kadar gelişmemiş, haset, toplumda kabul edilmeme korkuları olan veya bazen sadece psikolojik sorunları olan kadın veya erkek her insanın dedikodu yapmak için yeterli potansiyele sahip olduğu söylenilebilir. Ayrıca masum gibi gösterilen dedikodu konusu incelendiğinde içinde cinsel fantezilerden narsizme, kötülük yapabilme dürtüsünden boşboğazlığa kadar geniş bir alanda patalojiler barındırdığı ortaya...

Daha fazla oku...

Sizin Niyetiniz Nedir?

Hiç şüphesiz her insan bambaşka bir birey. Hiç kimsenin birkaç davranışından dolayı kesin biçimde kategorize edilmesinin mümkün ve doğru olduğunu düşünmüyorum. Bu sebepten bu konuda pek derine inme cüretinde bulunmayacağım. Ancak insanların bir sürece başladıklarında gözden kaçmayan bir takım benzer tutumları, davranış ve istekleri yani özetle niyetleri olduğu da bir gerçek. Birazdan bahsedeceğim gözlemlerimin dışında, aslında iyileşmek istemeyen, sorunlarını yansıtmaktan beslenen veya erteleme sendromuna yakalanmış olan pek çok birey de var. Ancak dediğim gibi; burada çok derin bahsetmeyecek olduğum ortak niyetler, iyi kötü yola çıkmayı...

Daha fazla oku...

Patalojik Kıskançlık

Bu başlıkta eziyet hatta tehlike haline gelebilen patalojik (hastalıklı) kıskançlık problemine değineceğim ancak kıskançlığın temelinden bahsetmeden bu çok boyutlu konunun hakkını verebileceğimi sanmıyorum. Bir çok kuramcı için genel kıskançlığın en belirgin özelliği üçlü bir ilişki içinde ortaya çıkmasıdır. Kişi, gerçekten var olan ya da hayali bir üçüncü kişiyi hatta bazen bir nesneyi ilişkisine bir tehdit olarak algıladığında basit kıskançlık duygusu ortaya çıkar. Kıskançlık denince akla ilk olarak romantik kıskançlık gelse de, arkadaşlar veya kardeşler ile olan ilişkilerde de bir kıskançlık duygularını...

Daha fazla oku...

Flörtün Beden Dili

Cinsiyet hormonları pek çok diğer etkilerinin yanı sıra, karşı cinsi fark etme, beğenme, ilgisini çekme ve onunla yakınlaşma isteği davranışlarında da önemli rol oynuyor. Temelinde üreme dürtüsünün dışa vurumu olan bu eş arama davranışının adına çoğunlukla iyice yumuşatarak flört diyoruz. Ergenlik çağında başlayan ve yaşamın merkezinde yer alan bu flört isteği zaman içinde karizmatik, güzel, zengin, başarılı yada güçlü olma isteği olarak yansıyabiliyor. Ancak basit flört konusunda doğal olarak insanlar baltayı taşa vurmamak için en çok iki soru ile karşılaşılıyor: “Acaba...

Daha fazla oku...

Erteleme Sendromu

Tam yapmanız gereken bir iş için kolları sıvadığınız anda aklınıza yapmanız gereken işten başka her şey gelmeye başladı. Belki de aslında hiç sevmiyor olmanıza rağmen evi temizlemek, internette kıvır zıvır birşeylere bakınmak, televizyonda saçma sapan bir şeyler seyretmek ya da hiç aramayı düşünmediğiniz arkadaşlarını aramak gibi aslında o iş ile hiç ilgisi olmayan şeylere dalıyorsunuz. Sonra içinizden tatlı bir ses diyor ki “yarın yaparsın, yada Pazartesi yaparsın, amann ne olacak”. Sizde yapmanız gereken o şeyleri son dakikaya kadar bırakıp, bazen çok...

Daha fazla oku...

Bilinçaltınızı Koruyun

Belki de bilinçaltı hakkında bir şeyler öğrenmeye başlamış hatta taşlar tam yerine oturmaya başlamış iken bu seferde bilinçaltımızı korumak diye bir yazı çıktı karşınıza. Eğer öyleyse haydi gelin, önümüzdeki birkaç dakika içerisinde bu konudaki bütün gereken bilgileri öğrenelim. İlk ders, bilinç nedir? Bilinç, günlük karar verme süreçlerinde, idrak ve akılcı düşünce yoluyla ne yapacağımızı ve nasıl yapacağımızı tayin etmemize yardım eder. yaşamımıza dair her şeyi yönettiğini sandığımız bilincimiz, aynı anda sadece “tek bir” şeyi yapabilen ve belleği sadece 8 bit olan, aslında...

Daha fazla oku...

Kendi Yaşamınıza Olumlu Mesajlar Verin

Bilinçaltınız ne kadar temiz ve kontrollü olursa, düşüncelerinizin ve söylemlerinizin etkisi de o kadar güçlü olur. Aslında düşünce, inanış, fikir hatta hafıza değimiz şey beynimizdeki nöronların arasındaki minik bir elektrik akımından çokta başka bir şey değil. Bunu sadeleştirdiğimizde aslın düşüncenin de bir enerji olduğunu görüyoruz. Bu enerjinin ne kadar güçlü olup olmadığı ise frekansı yani bir anda (mesela 1 Mhz/Sn saniyede 1.000 defa demektir) kaç defa etki ettiği ve birazda voltajı ile ilgili. Ayrıca bu düşüncenin kaynağı öylesine bir fikirden...

Daha fazla oku...

Ayrılık Sonrası

Her türlü ayrılık bir travmadır. Hele ki beraberinde getirdiği sayısız paylaşım sonrasında boşanmak hem maddi hem de manevi travmalara neden olacaktır. Ancak eğer evlilik katlanılamayacak bir hale geldiyse, hele ki eşinizi düşündüğünüzde yüzünüzde bir kücümseme hele ki tiksinme ifadesi oluştuğunu fark ediyorsanız devam etmenin travması boşanmaktan bile ağır olabilir. Nitekim bu dünyadan sonrası olsa bile, dünyada huzurlu anları yaşayacak zamanımız sınırsız olmadığı gibi hiç kimse de vazgeçilmez değil. Neyse, yapacak başka şey kalmadıysa ve travmaları göze almak pahasına boşandıysanız, boşandıktan sonra...

Daha fazla oku...

Hastaların Hasta Ettiği Hastalar

Hastaların hasta ettiği hastalar konusunda söylemler hatta fıkralar bile duymuşsunuzdur, psikiyatrist demiş ki "sen git seni hasta eden gelsin" filan... Bu durum, yani başkalarının stresli halleri gerçektende hem bilinç hem de bilinçaltımızı kolaylıkla etkileyebilir. İş yerinde telaşla koşturmak, postürün kasılması, ses tonunun yükselmesi veya sertleşmesi, göz bebeklerinin küçülmesi, gözlerin kısıklaşması, sık sık nefes almak, kalemi masaya vurmak veya telefonu sertçe kapatmak. İnsanların stresli olduğunda davranış örneklerindendir. Daha kötüsü, bu stres bulaşıcıdır. Böyle insanların çevresinde bulunarak dolaylı bir stres yaşayabilirsiniz. Dolaylı stres, başka bir...

Daha fazla oku...

İyileşmek İstemeyenler

İyileşmek istememek, sanki insanın varoluş amacına aykırı ve çok nadir bir olgu gibi, ama ne yazık ki, tahmin edilenden çok daha sık rastlanılan bir durum. İyileşmek istemeyen kişilerin kendilerine göre sebepleri var, genellikle olumsuzluklarına tutunuyor hatta bazen de ilgi odağı olmak istiyorlar ve bu durumları çoğunlukla çekmek istedikleri ilgiye davetiye çıkartıyor. Hatta bir kısmı iyileşir ise istedikleri ilgiyi göremeyeceklerini bile düşünüyor. Aslında bu bir tür tersten beslenme yöntemi olup bu kişiler çoğunlukla acıdan beslenme eğilimi gösterebiliyorlar. Örneğin kişi başına gelen...

Daha fazla oku...

Nlp Nedir

Nlp için özetle sinir ağı programlama işlemi diyebiliriz. Nlp bizim dış dünya ile nasıl bir bağlantı içinde olduğumuzu, dış dünyayı nasıl algıladığımızı, alışkanlıklarımızı ve  bilinçdışı davranışlarımızın nasıl  oluştuğu hakkında bilgi verirken aynı zamanda eğer hedef doğrultusunda değiştirilmek istenen bir davranış ,duygu veya inanç  varsa bunun değişimi için bize fırsat veren bir sistemdir. Nlp insanın zaten içinde var olan potansiyel gücünü  bilinçaltından bilince getirmeyi ve  bunu kullanmayı öğretir.   Artık birey daha farklı düşündüğü için davranışı değişir ve davranış değişince hayatında olumlu değişiklikler...

Daha fazla oku...
PotentialEgzersiz

Egzersize Başlamanın Yolları

Her kıyafete sığmadığınızda yada atletik bir vücudu gördüğünüzde başlamaya karar verdiğiniz ancak sonra bir şekilde azalan egzersize başlama isteğini nihayet eyleme çevirmenin yollarını sıralamaya gayret ettim. OLMAYAN DOĞRU ZAMANI BEKLEMEYIN Unutmayın, egzersize başlamayı geciktiren en önemli engellerden biri doğru zamanı beklemektir. Egzersiz yapmaya başlamak için zinde olmayı beklemeyin, çünkü zinde olmanın en öncelikli yolu hareket etmektir. Harekete geçmek için ise en doğru zaman içinde bulunduğunuz bu andır. "Bu saatten sonra artık çok geç" gibi sözler ancak sporun size getireceği konforları geciktirir. İş...

Daha fazla oku...