Protein ve Protein Tozları

Biraz gri bir konu olan protein tozları konusunda bilgi vererek soru işaretlerini gidermeye gayret edeceğim. Nasıl gri olmasın ki; Mehmet Öz gibi kimileri bunları göklere çıkartıyor, Karatay gibi kimileri de yerin dibine batırıyor, pek çok farklı besinden elde edilen bir sürü protein tozunun üzerilerinde aşırı kaslı kişilerin abuk sabuk resimleri var, dozajları konusunda herkes başka bir şey diyor, üstüne üstlük piyasada içinde ne olduğu bile belli olmayan toz formunda umut vaad eden, falanca filanca Slim ürünler var. Bu kadar çok köşesi olunca bu konuyu açıklamaya çalışmaktan başka seçenek kalmıyor. İlk önce protein nedir? Vücudumuzda bulunan tüm hücrelerin  düzgün işlemesi için gerekli olan nitrojen temelli moleküllerdir.  Hayvansal proteinler genel olarak daha kaliteli ve etkili olsa da et, süt, yumurta, kuruyemiş, bakliyat ve tahıllarda bulunur.  Örnek olarak kırmızı et %20, tavuk %18, yumurta %6, süt %3, peynirler %25, kuruyemişler %25 civarında protein içerir. Bitki temelli proteinler 2. sınıf olarak sınıflandırır ve 1. sınıf hayvansal proteinler ile benzer bir etki etmesi için daha fazla tüketilmesi gerekebilir. Özel bir sağlık sorunu yok ise her gün vücut ağırlığı x1- 1,5 gram arası tüketilmesi gerekir.  Kronik eksikliğinde ciddi sağlık ve gelişim problemleri baş gösterebilir. Peki protein tozu nedir? Özetle protein tozları pek çok farklı besinden elde edilebilen, yüksek oranda protein barındıran bir üründür. Şaşırtıcı şekilde bebek mamalarında yer aldığı protein tozları genellikle 3 farklı tip besinden elde edilir; Etten elde edilen protein tozları, bitkilerden elde edilen protein tozları ve inek sütünden elde edilen protein tozları. Haydi şimdi bunlara genel olarak bir bakalım. -Etten elde edilen protein tozları; çok kolay çözünmedikleri gibi tatları ve aromaları biraz kötü olmasına ve yüksek üre bırakmalarına rağmen içinde azıcık bile laktoz yani süt şekeri barındırmadıkları için genelde profesyonel sporcular tarafından tercih edilir. -Bitkilerden  elde edilen protein tozları; neredeyse hepsi soyadan elde edilen bu ürünler kolaylıkla çözünürler, tatları ve aromaları et proteini kadar kötü olmadığı halde aynı etten elde edilen protein tozları gibi içlerinde hiç laktoz bulunmaz.  Ayrıca son derece ucuz bir protein formu olduğu halde, soyadan gelen GDO içeriği şüphesi, proteini oluşturan amino asitlerin düşük değerlikli (2. sınıf) olması ve özellikle soyanın yağlanmayı destekleyen kadınlık hormonu içermesi yüzünden ancak bunları bilmeyenlerin veya veganların tercih edebileceği bir ürün formudur. Ayrıca ucuzluklarından dolayı üzerinde “yüksek proteinli” yazan karışım ürünlerde çoğunlukla bu tozlar kullanılır. -İnek sütünden elde edilen protein tozları; azda olsa bir miktar laktoz içerdikleri halde çok kolay çözünmeleri, tatları ve aromalarının oldukça güzel olması, aynı süt ürünleri gibi aşırı üre bırakmamaları, içlerinde hormonsal veya GDO içerdiği şüphelenilen besinler olmaması sayesinde fiyatlarının bitkisel proteinler kadar ucuz olmadığı halde genel olarak herkes tarafından tercih edilir. Sütten elde edilen protein tozunun marketten satın aldığınız bir bebek mamasından pek de farkı yoktur. Ancak nasıl günde 2 ölçek mama(bebek maması bir protein tozudur) verilecek bir bebeğe 5 ölçek verirseniz sağlığını tehlikeye atarsınız. Protein tozlarının da aşırı miktarda kullanıldığında faydadan çok zararını görebilirsiniz. Ne gerek var? Doğada protein içeren bütün yiyecekler beraberinde ayrıca yağ ve karbonhidrat içerir, mesela; -50 gram protein(200 kalori) tüketmek için 250 gram kadar et (600-700 kalori) yemek gerekir -50 gram protein(200 kalori) için 1,5 litre süt (tam yağlı ise 900 kalori) içmek gerekir -50 gram protein(200 kalori) için 200 gram yer fıstığı (1100 kalori) yemek gerekir -Oysa ki 50 gram protein (200 kalori) almak için yaklaşık 60 gram protein tozu (250 kalori) yeterlidir. Bu durum doğal olarak gerekli besleyiciyi tüketmek için aşırı kalori tüketiminin önüne geçer ayrıca oldukça pratik ve yaratıcı biçimlerde tüketilebilir.   Yine de herhangi bir protein tozu kullanmadan önce bir uzmana veya doktora danışmak oldukça önemlidir. Genel bilgi olarak, kan kreatin ve üre değerleri yüksek olmayan 60 kiloluk bir kişinin günde toplam 60-90 gram kadar protein tüketmesi önerilir, bu miktarın da %30 kadarının protein tozundan karşılanmasında(yaklaşık 25-30 gram) bir sakınca yoktur. Ancak hele ki egzersiz yapmayan 60 kiloluk bir kişinin, hiçbir protein tozu filan kullanmadığı halde her gün 120 gramdan fazla protein tüketmesi zararlı olabilir. Anlaşıldığı üzere; aslında bu protein tozlarının (soya olanları saymıyorum bile) hakkında esas dikkat edilmesi gereken tüketilen toplam protein miktarıdır. Hepsi yediğiniz etten, peynirden, yumurtadan içtiğiniz sütten veya mercimekten gelse bile vücut ağırlığınız x 2 gram dan daha fazla protein tüketmek eğer kişi ağır egzersiz yapmıyor ise zararlı olabilir İster doğal ister toz olsun, aşırı protein tüketiminin genel zararları şunlardır.
  1. Kemiklerin Zayıflaması Osteoporoz (kemik erimesi) düzenli yüksek protein tüketiminin sonuçlarından biridir. Kandaki aşırı asit düzeyini nötralize etmek için vücut kalsiyumu kemiklerden atmaya çalışır. Kalsiyumun kemiklerden atılmasıyla kemikler zayıflar. Bu yüzden aşırı protein tüketildiği durumlarda özellikle kalsiyumlu yiyecek veya içecekler tüketilmesi önerilir.
  1. Keton Birikimi Yüksek miktarda protein tüketirken “özellikle sıfıra yakın karbonhidratlı bir menünüz varsa” keton birikimiyle karşı karşıya kalabilirsiniz. Çünkü, çok fazla miktarda proteinle beraber hiç karbonhidrat alınmaz ise vücut depolanmış bütün yağları enerji üretmek için kullanmaya başlar. Bu, karaciğer ve böbrek gibi hayati organların üzerinde bir baskı oluşturur. Bu aynı zamanda vücudun enerji metabolizmasıyla oynamak ve bozmak anlamına gelir.
  1. Böbrek Yetmezliği ve Böbrek Taşları Aşırı miktarda protein tüketmek üre miktarının artışı ile birlikte böbrek hasarlarına da neden olabilmektedir. Bunun neden, böbreğin protein miktarını düzenleme göreviyle ilgilidir. Protein tüketimi çok fazla olduğunda proteini metabolize etmek için böbreklere çok fazla yük biner ve bu sonuçta böbrek yetmezliğine neden olabilir
  1. Sindirim Problemleri Süt kaynaklı besinler farklı miktarlarda laktoz içerir, bu yüzden laktoz intoleransı olanlar bunlardan kaçınmalıdır. Ayrıca hiç hoşuma gitmiyor olsa da çoğu protein tozu bir miktar tatlandırıcı barındırır. Diğer taraftan yüksek miktarlı proteini ister doğal isterse protein tozundan temin eden ve düşük lif içeren bir menü ciddi kabızlığa neden olabilir. (Dukan yapmış olanlar neden bahsettiğimi çok iyi anlar!)
  1. Kalori Artışı İster peynir, yumurta ister toz olsun, aşırı protein tüketiminde kullanırken en yaygın yan etkilerden biri de kilo alımıdır. Karbonhidratlara yakın miktarda kalori içeren protein başlarda metabolizma hızını arttırarak kilo vermenizde etkili olsa da sonrasında yavaşlayan metabolizma yüzünden yağlanma eğilimi artabilir.
 

Bu sayfayı paylaş


Bağlantılı

Makaleler