Hastaların Hasta Ettiği Hastalar

Hastaların hasta ettiği hastalar konusunda söylemler hatta fıkralar bile duymuşsunuzdur, psikiyatrist demiş ki "sen git seni hasta eden gelsin" filan... Bu durum, yani başkalarının stresli halleri gerçektende hem bilinç hem de bilinçaltımızı kolaylıkla etkileyebilir. İş yerinde telaşla koşturmak, postürün kasılması, ses tonunun yükselmesi veya sertleşmesi, göz bebeklerinin küçülmesi, gözlerin kısıklaşması, sık sık nefes almak, kalemi masaya vurmak veya telefonu sertçe kapatmak. İnsanların stresli olduğunda davranış örneklerindendir. Daha kötüsü, bu stres bulaşıcıdır. Böyle insanların çevresinde bulunarak dolaylı bir stres yaşayabilirsiniz. Dolaylı stres, başka bir insanın stresinin sizde yansımasıdır. Endişeli ve telaşlı iş arkadaşları da, iş yerindeki dolaylı stresin mağduru olabilir. Eğer iş arkadaşlarınızdan birisi, ofiste terör estiriyor ise, bu durum sizi kolaylıkla strese sokabilir. İş hayatında olduğu gibi aile üyeleri de dolaylı stres dağıtmak konusunda oldukça cömert olabilir. Ebeveynler, sorumlulukları yerine getirmek veya muhtemel aile içi çatışmalar karşısında kolaylıkla strese girebilir ve bunu diğer aile üyelerine memnuniyetle yansıtırlar. Romantik ilişkiler de sıklıkla dolaylı stresin etkisi altında kalabilir. Eğer partneriniz ile birlikte olmak istiyorsanız ancak partneriniz çok gerginse, bu durum yine bir yansımaya yol açarak aranızdaki sorunu daha da katlayabilir. Dolaylı strese neden olan insanlar, genellikle diğer insanlarda yarattıkları olumsuz etkiden haberdar değillerdir. Pek çok insan, -sözlü olmayanlarda dahil olmak üzere- yaydığı sinyaller bakımından karşısındakinin beyninin ne kadar duyarlı olduğunun farkına varamaz. Ses tonundaki değişiklik, burun kıvırma, küçümseme gibi hareketler de ciddi stres yaratabilir. İlginç bir şekilde, dolaylı stres mağdurları da, dolaylı strese neden olanlar gibi, bir süre sonra stres kaynağı olabilir ve bu alışveriş sürer gider. Stresle başa çıkmak için duygularımızı doğru biçimde anlamak ve anlatmak olayın anahtarıdır. Ancak genelde bu dolaylı stres iç iletişimimizi oldukça olduğunca engeller. Sanki stresin kendisi yeterince olumsuz değilmiş gibi, içinde bulunduğumuz dolaylı stresi ifade etmek için de daha çok enerji harcarız. Bu gibi durumlarda kişinin er yada geç duygularını ifade edebilmeyi veya içini boşaltmayı öğrenmesi gerekir. Göz ardı edilemeyecek bu sorunu kendi başına aşamayanların profesyonel destek alması sorunun çözülmesi konusunda yardımcı olacaktır..

Bu sayfayı paylaş


Bağlantılı

Makaleler