Serotonin Nedir?

Hayatında biraz gerginlik yaşayıp da o meşhur serotonin kelimesini duymayan kalmamıştır. Hele ki antidepresanların prospektüslerinde serotonini mutsuz insanlarda eksik olan bir şey de bu hap o eksikliği kolayca giderecekmiş gibi anlatırlar. Oysa serotonin mideden kana geçişi olmayan ve özellikle beyin kökü ve orta beyindeki nöronal yollarda bulunan bir Nörotransmiter yani sinir hücreleri arasında elektrik sinyallerini taşımakla görevli bir tür hormondur. Resimde iki sinir hücresi arasındaki parlak noktalar nörotransmitterleri temsil etmektedir. Bunlar bir sinir hücresinden aldıkları elektrik sinyalini diğerine aktararak, beynin çalışmasında hayati rol oynarlar.Buna rağmen vücuttaki toplam serotonin miktarının sadece %2’ si beyinde bulunur. İnsan bedenindeki toplam serotoninin yaklaşık %80’ i bağırsak mukozasındaki enterokromafin hücrelerinde bulunur. Serotonin bir aşamada mutluluk hissinin özünü oluşturur. Aynı zamanda düzenli uyku, seksüel enerji, mutlu ruh hali ve sağlıklı iştah için de gereklidir. Serotonin düzeylerindeki azlık veya çokluk doğrudan depresyon, saldırgan davranış, anksiyete ve ağrıya duyarlılık şeklinde kendini gösterir. Genelde düşük serotonin düzeyleri insana karışıklık, anksiyete, depresyon, uyku bozuklukları gibi haller yaşatan hormon değişikliğine neden olur. Öte yandan, yüksek serotonin düzeyleri de, insanın bir anlamda “garip” davranabileceği  bir ruh haline sebep olabilir Serotonin ve Depresyon Birçok araştırmacı serotonin seviyesindeki dengesizliklerin ruh hâlini etkileyip depresyona neden olduğuna inanmaktadır. Serotonin eksikliği şu üç nedenle oluşabilir; Serotonin yapımında kullanılan triptofan maddesindeki eksiklik, beyin hücrelerinde geri emilimin fazla olması veya üretilmiş serotoninin hızla parçalanıyor olması. Bu üç biyokimyasal bozukluktan biri meydana geldiğinde, depresyon, takıntı bozukluğu, anksiyete bozukluğu, panik ve aşırı asabiyet ortaya çıkabilir. Serotonin eksikliğinin depresyonda önemli bir rol oynadığı genel olarak kabul edilse de yaşayan bir beyinde serotonin düzeyini ölçmek mümkün değildir. Bu yüzden depresyon veya mental bir bozukluğun serotonin veya diğer nörotransmitterlerin eksikliğinden olduğunu kanıtlayacak bir çalışma bulunmamaktadır. Ayrıca serotonin eksikliğinin mi depresyona, yoksa depresyonun mu serotonin eksikliğine neden olduğu da tam olarak bilinmemektedir. Yine de depresyon ve diğer mental bozuklukların tedavisinde kullanılan ilaçların birçoğu beyinde serotonin düzeyini yükseltmeyi esas almaktadır. Yaygın olarak kullanılan antidepresan ve anti-anksiyete ilaçlarının birçoğu serotonin düzeyine Triptofan, SSRI ve MAO sınıfı ilaçlar ile müdahale eder. Her biri türlü türlü yan etkileri olan bu ilaç grupları gerektiği hallerde hastalara çoğunlukla “deneme ve doğrusunu umma” yöntemiyle uygulanır. Serotonin ve Uyku Serotonin hormonu kesinlikle uyku döngüsünde önemli bir rol oynamakta. Serotonin’ in yüksek düzeyleri uyanıklık, düşük düzeyleri uyku ile ilişkili. Melatonin ile birlikte serotonin vücut saatini kontrol eder ve gün ışığından etkilenir. Gün ışığı ile serotonin seviyesi artarken, melatonin azalmaktadır. Serotonin reseptörlerine sahip nöronlar REM safhasına kadar tüm uyku sırasında aktiftir bu sebeple serotonin seviyesi REM uykusu sırasında en düşük seviyesindedir. Çoğunlukla REM uykusunu engelleyici olarak görev yaparlar. Serotonin seviyesi düştüğünde, Asetilkolin adlı Nörotransmitter seviyesi beyinde yükselmeye başlar. Bu nedenle antidepresanların çoğu rüya görmeyi azaltır. Serotonin seviyesindeki artış, Asetilkolin üretimini azaltmakta, bu da rüya görmeyi zorlaştırmaktadır. Kadınlarda ve Erkeklerde Serotonin Erkekler ve kadınlar arasında serotonin düzeyleri çok yakın olsa da düşüşüne gösterilen tepki bakımından büyük farklar vardır. Triptofan azaltımı yöntemi ile yapılan deneylerde serotonin seviyesi düşürüldüğünde erkekler daha fevri hareket etmeye başlamışlar ama depresyona girmemişler. Kadınlar ise ruh hâllerinde ciddi bir negatif değişim hissederek duygusal refleksleri gereği daha dikkatli davranmaya başlamışlar, ki bu durumun depresyonla yakından ilişkili olduğu düşünülmektedir. Serotonin’ i Artırmanın Yolları Eğer depresyonda olduğunuzu düşünüyorsanız tedavi için bir doktora danışmanız gerekli olabilir. Henüz doktora gitmenizi gerektirecek kadar ciddi bir sorun yaşamıyorsanız aşağıdaki besin ve yöntemler serotonin seviyenizi yükseltmek konusunda yardımcı olacaktır. Yetersiz ve dengesiz beslenme, egzersiz yapmama, aşırı kafein kullanımı, alkol kullanımı, yapay tatlandırıcılar, kötü bir diyet uygulama ve stres vücudun serotonin üretimini sekteye uğratır. Ancak serotonin seviyesini artırmak için yapabileceğiniz birkaç şey var: Triptofan Açısından Zengin Yiyeceklerle Beslenin Temel aminoasitlerden biri olan Triptofan serotonin yapımında kullanılan tek besin maddesidir. Hindi eti, süt, peynir, yulaf, muz, yoğurt, kırmızı et, yumurta, badem gibi besinlerin yanı sıra sanıldığı kadar fazla olmasa da çikolata da Triptofan içeren yiyeceklerdendir. B grubu Vitaminlerini Almaya Dikkat Edin Kompleks B vitaminleri bakımından zengin esmer pirinç, buğday tohumu, kepekli tahıllar, yulaf gibi besinler serotonin üretimine yardımcı olan gıdalar arasındadır. Yulaf ezmesi ya da bir miktar çavdar ekmeği yemek de serotonin ve enerji seviyenizi yükseltmenize yardımcı olacaktır. Egzersiz Yapın Egzersiz serotonin miktarını kesinlikle artırır. Stresi azaltır ve sindirime yardımcı olur. Özellikle aerobik ve ağırlık egzersizleri serotonin’ de artış sağlayacaktır. Egzersizi günlük rutininizin temel bir parçası yapın. Egzersiz yapmak istememenizin nedeni serotonin düzeyinin düşüklüğü olabilir. O andaki hissinize rağmen spora gittiğinizde hiç şüpheniz olmasın, bu size çok iyi gelecek. Kendinize kimin önemli olduğunu hatırlatın, önemli olan sizsiniz. D Vitamini Herkes güneş ışığının D vitamini üretimini artırdığını biliyor, D vitamini serotonin üretiminde de ciddi rol alır. Bu açıdan düşünülünce, depresyonun artık güneşe çıkmayan modern insan hastalığı olması mantıklı görünüyor. Masaj Yaptırın Birçok araştırma masajın serotonin üretimini artırdığını gösteriyor. Ancak masaj sürecinde serotonini kas üzerine yapılan baskı mı yoksa fiziksel insan teması mı artırıyor henüz bilinmiyor. Stresi Azaltmaya Çalışın Hayatınızda strese neden olan şeyleri tanımlayın ve onları azaltmanın yollarını bulun. Çünkü bunu sizden başka kimse yapamaz. Stres serotonin üretimini aksatıp tüketilmesini hızlandırırken aksayan serotonin işlevi ise depresyonu besler.

Bu sayfayı paylaş


Bağlantılı

Makaleler