Projenizin Diyeti

Diyelim ki evinizde bir tadilat yaptıracaksınız, mesela fayanslar değişecek veya elektrik tesisatı olduğu gibi elden geçecek. Yada eve, iş yerine kapı taktıracaksınız veya bir düğün dernek organizasyonu yaptıracaksınız. Hatta zihninizi biraz daha açın, çocuğunuzu bir okula yazdıracaksınız. Yani özetle kendinizin bizzat yapamayacak olduğu bir projeyi başkasına yaptıracak olduğunuzu varsayalım. Durum böyle olunca örneklerin ucu bucağı yok. Bu, eve temizlikçi çağırmaktan ameliyat olmak için doğru doktoru aramaya varan çok geniş bir yelpazede hayatın içinden “doğrusunu” aramak ile geçirdiğiniz sonsuz bir süreç. Neden doğrusunu aradığımıza da bir bakalım; Aslında biliyorsunuz ki bütün bu projelerdeki sonuçlar iş yapıldıktan bazen bir saat bazende yıllar sonra ortaya çıkıyor. Mesela yeni kapı taktırıyor, ama kilitlenmediğini veya bir yerlere sürttüğünü ertesi gün fark ediyor, tabela taktırıyor aslında yamuk olduğunu bir hafta sonra fark ediyor, klima taktırıyor su akıttığını yazın ortasında fark ediyor, çatı yaptırıyor akıttığını yağmur yağınca, spora başlıyorsanız spor hocanızın köfteliğini haftalar sonra, bir fabrika iseniz, fasoncunuzun üretiği şeyin beş para etmediğini tahsilat günü mallar müşterinizden geri döndüğü zaman öğreniyorsunuz. Hatta İngilizce öğrensin diye özel okula gönderdiğiniz çocuğunuzun üç kelime İngilizce’den başka bir şey öğrenmediğini ancak mezun olurken görüyorsunuz. Terapist, doktor, müteahhit, öğretmen, mühendis, koç:), antrenör, bekçi, amele, usta, tamirci hatta zihninizi iyice serbest bırakın, buldum işte dediğiniz o müstakbel eş..  Hayatın içinde bu ve bunun gibi yüzlerce projemiz var. İşte bu gibi durumlarda yaşamsal kazıklar yememek için doğru kişiyi veya kurumu bulacağım diye uğraşıyor bir yandan da en ucuzu veya en duruma göre en "uygunu" olsun istiyoruz. Şimdi, kendi ucuz veya uygun konularınızı bilemem, o sizin bütçenize veya fıtratınıza göre değişir, kimi bedavaya getirmek için uğraşırken başka birisi sırf ucuz diye burun kıvırır, o ayrı bir konu. Ancak kendi yaşamınızın projelerinde doğru yeri bulmak için size önemli bir önerim var. Bu projeniz her ne ise; İster eş arayışı olsun ister okul, ister usta veya doktor arayışı, ister bir proje için takım arkadaşı arayın... uzatmayalım ne olursa olsun işte... Bakın bakalım, o işi aslında icra edecek kişi veya ekip "mutlu" mu değil mi. Sadece ona bakın. Gerisi safsata...Bir usta geldi ise bakın bakalım yanındaki çırağı mutlu ve hevesli mi yoksa yüzü sirke mi satıyor? Hastaneye mi gittiniz, bakın bakalım hasta bakıcı, hemşire, güvenlik, asistan mutlu mu? Çocuğu bir okula mı yazdıracaksınız, bakın bakalım öğretmenin, servis şöförünüzün yüzü az çok gülüyor? Müstakbel eşinizin ailesi ile tanışacaksınız, bakın bakalım mutlu ve sakin bir aile mi? Bir fabrikaya iş yaptıracaksınız, bakın bakalım makinenin başındaki o adam işini hevesle mi yapıyor? Aslında sizin projenizin gerçek yürütücüleri olan bu kişiler, eğer mutsuz, aksi, lanet, huysuz veya öfkeli ise oradan hemen kaçın!!! Neden mi? Çünkü bu gerçeği umursamadan devam ederseniz, o mutsuz kişilerin yaptığı işlerin diyetini ne yazık ki ağır pişmanlıklarla ödemek zorunda kalabilirsiniz.

Bu sayfayı paylaş


Bağlantılı

Makaleler